GİB E-Arşiv Portal'da Son Günlerde Kesintiler Yaşanmaktadır (19.11.2024)      GİB: Akaryakıt Satışlarında UTTS Kullanılması Hakkında Duyuru (19.11.2024)      Gelir ve Kurum Geçici Vergi Beyannamelerinin Verilme ve Ödeme Süreleri Uzatıldı (15.11.2024)      YN ÖKC Mükelleflerine Bankalar Tarafından Verilen Pos Cihazlarının Geri Alınma İşlemi 10.01.2025 Tarihine Ertelenmiştir (15.11.2024)      İşte Kullanılan Taşıtların “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemine (UTTS)” 31/12/2024 Tarihine Kadar Kayıt Ettirme Zorunludur (14.11.2024)      Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 9126) (14.11.2024)      7531 Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (14.11.2024)      SGK Genelgesi 2024/13 Yayınlandı (13.11.2024)      E-Fatura ve E-Arşiv Fatura Uygulamasına Dahil Olmayan Mükelleflerce Düzenlenecek Tüm Faturaların, E-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenmesi Zorunluluğu Getiriliyor (13.11.2024)      E-Defter Uygulaması Başvuru Dilekçesi GİB Dijital Vergi Dairesinden Yapılacak (13.11.2024)     


Mahir Gencer
Bireysel Emeklilik Primlerinin Gider Kaydı/Ücret Gelirlerinden İndirimi Hakkında Açıklamalar
Mahir Gencer
Arge Harcamalarının Muhasebeleştirilmesi Hakkında Açıklama
Mahir Gencer
117 Nolu Tebliğ Kapsamında Katma Değer Vergisinde Tevkifat Hakkında Açıklamalar (II)
 


...» Vergi Barışı ile İlgili Açıklamalar (05.09.2022)

...» Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı kararının uygulanmasına yönelik 07.07.2022 tarih ve 10265 sayılı kararı hakkında açıklamalar… (15.07.2022)

...» BDDK 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı kararı hakkında açıklamalar (06.07.2022)

...» 311 Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği Kapsamında Binek Otolarında Gider Kısıtlaması Uygulaması (02.06.2020)

...» Binek Otomobil Giderleri Hakkında (13.12.2019)

...» Defter Tasdikleri Hakkında (21.12.2017)

...» 2017 Eylül Ekim Kasım Aralık ayı Net Asgari Ücret Farkının Ödenmesi (08.12.2017)



 

 MUKTEZALAR
...» Yurt dışı mukimi firmalardan Türkiye’deki kişi ve kurumlara gerekli kalite/standart belgesi temini ile verilen hizmetlerde vergileme hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

    

 

Sayı    : B.07.1.GİB.4.34.l6.01/KVK-30-

KONU :Yurt dışı mukimi firmalardan Türkiye’deki kişi ve kurumlara gerekli kalite/standart belgesi temini ile verilen hizmetlerde vergileme hak.

 

           

 

………………

Beylikdüzü Büyükçekmece – İstanbul

 

 

İlgi      :...06.2007 tarihli dilekçeniz.

            İlgide kayıtlı dilekçenizde Türkiye’de kişi ve kurumlara ihtiyaçları olan kalite/standart belgesi (ISO 9001, 2000, CE)  almaları için alt yapılarını oluşturmak suretiyle eğitimden geçirerek  yurt dışında mukim firmalar adına denetleyip söz konusu belgeyi firmalarında tatbikata geçirecek konuma getirdikten sonra yurt dışındaki firmalara Türkiye’deki kişi ve kurumların gerekli bilgilerini verip talep edilen belgelerin hazırlanmasını organize ettiğinizi, konuya ilişkin ödemelerin yurt dışındaki firmaların tarafınıza kestiği fatura mukabili belge temininden önce bedellerinin transfer edilmesiyle gerçekleştirildiğini belirterek;

            -Yurt dışından hem gayrı maddi haklar ve hem de eğitim hizmetleri için kesilen faturalar için tarafınızdan yapılan ödemelerin tevkif suretiyle vergilendirilmesi,

            -Yurt dışındaki firmaların Türkiye’deki belge alan firmalara direk fatura kesmesi ve ödemenin yurtdışı firma adına tarafınıza yapılması ve daha sonra paranın tarafınızdan yurt dışına transfer edilmesinin olanaklı olup olmadığı hususunda, Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.           Bilindiği gibi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin ikinci fıkrasında         “(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.” denilmiştir.  Dar mükellefiyet mevzuuna alınan kurum kazançları aynı maddenin üçüncü fıkrasında bentler halinde sayılmış olup, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkrasında ise, “(4)Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

            (5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.

            (6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.” hükmü yer almaktadır.        

            Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayan mükellefler yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Eğer Türkiye’de şube ya da temsilci var ise verginin ödenmesinden bunlar sorumlu olmaktadır. Yurt dışındaki firmanın              dar mükellef olma özelliği değişmeyecek, verginin ödenmesinden mal veya hizmeti alan kurum sorumlu olacaktır.

            Aynı Kanunun 6.maddesinin ( 01/01/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 21.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren madde) birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş,  ikinci fıkrasında ise safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

           

            Yine aynı Kanunun 30. maddesinde(01/01/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 21.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren madde) ise;

            “Dar mükellefiyete tabi kurumların aşağıdaki kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslarda dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır:

            …

            (2) Ticarî veya ziraî kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerce % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır. (bu oran 2006/11447 sayılı BKK ile 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %20 olarak yeniden tespit edilmiştir)

            ...

            (8) Bakanlar Kurulu yukarıdaki fıkralarda belirtilen vergi kesintisi oranlarını, gelir unsurları veya faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya yukarıdaki fıkralarda belirtilen oranın bir katına kadar artırmaya yetkilidir.

            ...

            (10) Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, kesintiye tâbi kazanç ve iratları ödeyenleri hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.

            (11) Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafi tutarları üzerinden dikkate alınır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.

            (12) Bu Kanuna göre vergi kesintisi yapanlar, yaptıkları vergi kesintisini kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterirler.” hükümleri yer almış Kanunun 31. maddesiyle Kanunun 30. maddesi gereğince vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, bu vergileri ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer itibarıyle bağlı oldukları vergi dairesine Gelir Vergisi Kanununda muhtasar beyannameye ilişkin belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde muhtasar beyanname ile bildirmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

                Bu hüküm ve açıklamalara göre Türkiye’de kişi ve kurumlara ihtiyaçları olan kalite/standart belgesi (ISO 9001, 2000, CE)  almaları için alt yapılarını oluşturmak suretiyle eğitimden geçirerek  yurt dışında mukim firmalar adına denetleyip söz konusu belgeyi firmalarında tatbikata geçirecek konuma getirdikten sonra yurt dışındaki firmalara Türkiye’deki kişi ve kurumların gerekli bilgilerini verip talep edilen belgelerin hazırlanması organizasyonunda;

            -Belge karşılığı yurt dışı mukimi firmalarca tarafınıza kesilen fatura karşılığı yapılan ödemelerin gayrı maddi hak bedeli olarak yukarıdaki açıklamalara göre %20 oranında tevkifata tabi tutulması gerektiği gibi ödeme yapılan firmanın mukimi olduğu devletle (merkezin olduğu devlet değil faturayı kesen firmanın mukimi olduğu devlet dikkate alınacaktır) Türkiye Cumhuriyeti arasında akdedilen bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olması halinde anlaşmada gayrı maddi hak ödemelerine ilişkin tespit edilen oranda tevkifat yapılması,

            -Yurt dışı firmanın faturayı direk olarak belgeyi talep eden Türkiye mukimi müşteriye hitaben düzenlemesi ve ödemenin bu firma tarafından adına hareketle tarafınıza yapılması halinde ise ödemeyi yapan Türkiye mukimi müşteri tarafından yukarıdaki açıklamalara göre sorumlu sıfatıyla tevkifat yapılması söz konusu olacaktır.

            Ayrıca yurt dışı mukimi firmalar tarafından;

            - Adınıza düzenlenen fatura karşılığında tarafınızca yapılan ödemelerde; Şirketinizden belge talebinde bulunan Türkiye mukimi müşterilerinize tarafınızdan düzenlenecek fatura bedellerinin gelir, Şirketiniz adına yurt dışından düzenlenen fatura bedellerinin gider unsuru olarak,

            - Faturanın direk olarak yurt dışı firmalarca belgeyi talep eden Türkiye mukimi müşteriler adına düzenlemesi durumunda ise fatura bedelleri dışında yurt içi veya yurt dışından yapılacak ödemelerin (komisyon veya aracılık ve hizmet bedeli veya başka adlar altında),

             vergiye esas kurum kazancınız olarak dikkate alınması gerekmektedir. Diğer taraftan  yurt dışına yapılan ödemelerin Şirketinizce veya Türkiye mukimi müşteri tarafından tevkifata tabi tutulmasının Şirketinizin vergilendirilmesinde mükerrerlik oluşturması söz konusu olmayacağı gibi tevkif suretiyle kesilen bu vergilerin tarafınızdan mahsuba konu edilmesi de olanaklı değildir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.